Recent Posts

İmdat, fare vaaaaarrrr!!

İmdat, fare vaaaaarrrr!!

Şehir dışındaki, bahçeli evimize taşınalı beri her şey yolundaydı. Artık cıvıl cıvıl kuş sesleri, çeşit çeşit kuşlar, rengarenk kelebekler hayatımızın birer parçası olmuştu. Hatta arasıra gördüğümüz kertenkeleleri bile kanıksamıştık ailecek. Bahçeye ektiğimiz minik minik fidanlar ilk mahsulü vermeye de bailayınca keyfimize diyecek yoktu. Ta ki… 

Yeniden Kabak Çiçeği Dolması

Yeniden Kabak Çiçeği Dolması

“Yeniden” diyorum çünkü daha önce yapmış ve tarifini de yayınlamıştım. Dolmanın içini keyfinize göre hazırlamak, narin çiçekleri dikkatlice açıp doldurduktan sonra yaprakları usulca kapatmaktan ibaret. O zamanlar kabak çiçeklerini pazarda görebiliyordum ancak. Pazara renk katıyorlar; böyle güzel süslüyorlardı tezgahları. Yıllar önce kabak çiçeklerini toplayan kadınların 

Baba yaratıcı bir sanatçıysa

Baba yaratıcı bir sanatçıysa

Frans Hofmeester, Hollandalı bir fotoğraf/film sanatçısı. Bir kızı bir de oğlu var, benim gibi 🙂 Bence o çok yaratıcı bir sanatçı. Öyle birşey  yapmış ki bayılmamak mümkün değil. Çocuklarını doğdukları günden itibaren her hafta aynı yerde birkaç saniyeliğine videoya çekmiş ve yıllar sonra bu kısa 

Bir dünya yetmez yarım daha koy!

Bir dünya yetmez yarım daha koy!

Önceki gün İnternette, Radikal gazetesinde okudum. “Dünyadaki insanların ortalama bir Amerikalı gibi yaşaması durumunda, tam dört dünya daha gerekiyormuş. Eğer bir Türk gibi yaşasaydı o zaman da 1.5 gezegene ihtiyaç varmış.” Halbuki aynı araştırmaya göre “Bir Endonezyalı gibi yaşasaydık dünyanın üçte ikisi yetecekti.”  Demek ki 

Bir resim canlandırın bol çiçekli böcekli olsun

Bir resim canlandırın bol çiçekli böcekli olsun

Bir resim canlandırın kafanızda. Resmin ortasına bir kadın yerleştirin, yanına da genç bir adam. Yanlarına 2 çocuk koyun. Bir kıvırcık oğlan, bir de kocaman yeşil gözlü bir kız çocuğu. Sonra onların yanına, sağına soluna çok çok kitaplar, çok çok oyuncaklar çizin. Herşeyden ÇOK ÇOK çizin;