İraklio’dan manzaralar – 2

 


İraklio turumuza devam ediyoruz…

Daha önce sözünü ettiğim küçük limandan şehir merkezine gitmek için; limanı, “Kule”yi ve balıkçı teknelerini arkamıza alıp yokuş yukarı yürümemiz gerekiyor. Çünkü ne yazık ki İraklio’da şehrin merkezi biraz denize sırtını dönmüş durumda. Üstelik deniz seviyesinden de yukarda. Tam merkezdeyseniz denizi ender noktalardan görebilirsiniz. Ama kokusunu her an her yerde hissedersiniz tabi ki…

Bu bina, Girit’te 450 yıl süren Venedik dönemine(1211-1669) ait eserlerden birisi. Zamanında ekonomik ve politik meselelerin tartışıldığı “Asiller Locası” imiş. Bugunkü bina, çeşitli sebeplerden dolayı yıkılanların ardından 1628 yılında Frangisko Morozini tarafından inşa ettirilmiş. Şu anda belediye binası olarak kullanılmakta. Resmi nikahlar da belediyede kıyıldığı için, Girit’e gelmişken evlenmeye karar veren turist çiftleri avlusunda görmek her an mümkün 🙂

“Aslanlı Çeşme” (ya da Morozini Çeşmesi) yine Morozini’nin emriyle, Loca ile aynı yıllarda inşa edilmiş. İstanbul’da Taksim, İzmir’de Gündoğdu meydanı neyse İraklio’da da Aslanlı Çeşme odur; herkes randevusunu orada verir, zaman gelir birilerini bekleyen insanlar yan yana dizilir. Nasıl olduysa oldukça tenha yakalayabilmişim 🙂 Çünkü bu meydan günün her saati hareketlidir.

Aslanlı Çeşme’yi geride bırakarak ilerlerken, evimize giden yolun üstünde çarşı vardır. Burasını da İzmir’in Kestane Pazarı’na, İstanbul’un Mısır Çarşısı’na benzetirim.

Çünkü burada baharatçılar, manavlar, eski bir şekerci, peynirciler, kasaplar, hediyelik eşya satan dükkanlar, turistik tişort-seramik-sandalet dükkanları, birkaç geleneksel kahve(hane) (kafeterya değil!) ve bir iki tane de lokanta bulunur.


Çarşının çıkışındaki bu eski şadırvan Osmanlı dönemine ait.Osmanlılar 1669-1898 yılları arasında 230 yıl hüküm sürmüşler Girit’te. Adada, o döneme ait camiler, çeşmeler, hamamlar var. Ne yazık ki İraklio, merkezi konumundan dolayı 2. Dünya savaşında bombalardan nasibini en çok alan şehir olmuş. Şehir neredeyse sil baştan inşa edildiği için geçmişe dönük çok fazla esere sahip değil. Hanya ve Resmo’da kiliseden camiye dönüştürülmüş ya da baştan cami olarak inşa edilmiş eserler olmasına rağmen İraklio’da hiç cami ve hamam bulunmuyor.

Osmanlılar, bir kiliseden camiye çevirdikleri ve Valide Sultan adını verdikleri caminin yanına bu gördüğünüz şadırvanı inşa etmişler. Depremler ve ardından gelen savaşlarla yıkılan cami ne yazık ki bugün yok. Şadırvan da geleneksel bir kahvehane olarak işletiliyor. Bugün bu bölge hala “Valide Camii” adıyla anılıyor. (Buraya ilk geldiğimde beni şaşırtan olaylardan biri olmuştu bu. Ortada cami yokken böyle anılması garip gelmişti 🙂

Şadırvanın duvarındaki bir Osmanlı yazıtı. “Ne yazık ki Osmanlıca bilmiyorum… Belki okuyabilenler bana yardımcı olabilirler” demiştim. Geçen gün bırakılan bir not beni çok mutlu etti. Sevgili okurum Tijen Hanım notunda bu yazının ne anlama geldiğini bizim için söylemiş:
“ve minel mai külli şeyin hayy, yazıyor.Bu ‘şüphesiz herşeye sudan hayat verdik’ mealinde bir ayet (enbiya suresi 30.ayet)”
Böylece hepimiz öğrenmiş olduk 🙂
(Yukarıdaki Osmanlı yazıtı ile aşağıdaki heykelin fotoğrafı Yorgo’ya ait)


Yunanistan’da her şehrin onu koruyan bir azizi olduğuna inanılıyor. İraklio’nun koruyucu azizi de Ayos Minas. Bu da Ayos Minas’ın adına inşa edilmiş şehrin en büyük kilisesi. Önündeki meydanda toplanan güvercinleri ekmekle beslemek Maya’cığımın en büyük zevki. Bu sene kuşlara olan sevgisini bir aşama daha ilerletip, hiç korkmadan onları eliyle yakalayıp sevmeye başladı cimcime 🙂

İraklio kadar gelip de Knosos’u ziyaret etmeden gitmek olmaz tabi ki…

İraklio’nun 6 km. güneyinde bulunan Knosos sarayı, 4500 yıl önce Girit’te hüküm süren Minos Uygarlığının adadaki 4 sarayından en büyüğü (1000den fazla odası, ayrıca depoları varmış). Bugünkü hali tamamen Arthur Evans tarafından tasarlanıp restore edilmiş hali. Adını “saray” duyup da Dolmabahçe gibi bir saray bekleyenlerin büyük hayal kırıklığına uğradıkları bir yer 🙂
4000 yıllık bir geçmişi olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekir.

Knosos’taki duvar fresklerinden biri… Orjinal freskler İraklio Arkeoloji Müzesi’nde bulunuyor.

İşte böyle bir diyar burası…



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir