İsli Perşembe’den Temiz Pazartesi’ye

Bugün Ortodoksların “Büyük Perhiz” dedikleri orucun başladığı, Hristiyanların ruhen ve bedenen temizlendiklerine inandıkları ”Καθαρά Δευτέρα” (Temiz Pazartesi) idi. Ortodoks Hristiyanlar Paskalya Yortusundan 7 hafta önce oruç tutmaya başlarlar. İsa peygamberin vaftizinden sonra çölde tuttuğu 40 günlük orucu temsil ettiğinden adına “sarakosti” dense de aslında 7 hafta süren bu “Büyük Perhiz” boyunca et ve süt ürünleri ile yumurta tüketmezler, 7 hafta içinde yalnızca bir kaç kere, o da  belli günlerde balık yiyebilirler. Balık dışındaki diğer deniz ürünleri (kalamar, ahtapot, karides v.s.) serbesttir.

Şu günlere denk düşen eski yazılarıma bakıyorum da, 2011 yılında şöyle yazmışım:

Sözünü ettiğim oruç hep Pazartesi başlıyor; o pazartesiden 10 gün öncesine denk gelen Perşembe’ye de Τσικνοπέμπτη(çiknopemti = isli perşembe) deniyor. Perşembenin “is”i de o gün geleneksel olarak,  – yaklaşan 40 günlük etsiz oruca hazırlık olarak- bol miktarda tüketilen ızgara etlerden geliyor……… Bütün gün çoluk çocuk, gece olunca da büyükler kostümlerini giyip sokaklarda dolaşıyor; yiyip içiyor; aynı gece her yerde kostümlü partiler düzenleniyor.”

Madem ki sonraki 7 hafta boyunca et ve süt ürünlerini, yumurtayı tüket(e)meyeceğiz, ama illa ki de tüketmeliymişiz gibi, 7 hafta yiyemeyeceklerimizi önceden ve toptan tüketip depolamak gibi aklımın algılamakta zorlandığı bir mantığı var bu bol isli, mangallı, barbekülü perşembenin. İnsanların kostümler giyip, kılıktan kılığa girdikleri; barlarda/kafelerde düzenlenen “Maskeli parti”lerde bol bol içip, dans ederek deşarj oldukları çılgın bir Perşembe günü (Τσικνοπέμπτη). O günü takip eden günlerde de sokaklarda aklına eseni giymiş, kafasına komik peruklar takmış insanlar görmek hiç de şaşırtıcı değilken, genellikle Temiz Pazartesiden önceki hafta sonu düzenlenen karnavallar ile bu çılgınlık zirveye ulaşıyor. Şubat sonuyla Mart başı arasında bir tarihe denk gelen, Temiz Pazartesi (Καθαρά Δευτέρα) günü kutlamalarındaki tek fark ise; sofraları donatan yiyecekler artık oruca uygun olmak zorunda.

Temiz pazartesi, iş yerlerinin ve okulların kapalı olduğu bir gün olduğu için de bağda, bahçede, açık havada kurulan kır sofralarına dostların yanı sıra müzik de eşlik ediyor. Ailecek yenen sofralarda bugüne özel olarak fırınlardan çıkan Ramazan pidesine benzeyen ve “λαγάνα” denen üstü susamlı, yassı ve uzun pideler, tarama salatası, turşular, zeytinler, (daha önce tarifini verdiğim) dağ sümbülleri, (İzmir’de Yahudi baklası, Antalya’da Tirmis ya da Termiye denen) lubinya ve ahtapot, kalamar gibi deniz ürünlerinin yanında muhakkak ki tahin helvası da yerini alıyor. Temiz Pazartesi’nin geleneksel unsurlarından bir tanesi de uçurtma uçurmaktır. Değişken takvime göre bazen Mart başına rastgelen Temiz Pazartesi’yle birlikte artık kırlarda, açık havada oturabilmenin, piknik yapıp uçurtma uçurabilmenin, kısacası baharın geldiğinin müjdesi veriliyor sanki.

Bu sene, ne yazık ki, Mart kapıdan bile baktırmadı. Şubatın sonunda erken bahar günlerini yaşarken, özellikle bugün tekrar yağmur ve soğuk başladı. Uçurtmaları uçurmak için rüzgara ihtiyaç vardı ama yağmur işi bozdu ve ne açık havada piknik ne de güle oynaya uçurtma uçurma keyfi yaşanabildi. Rüzgarı ve güneşi bol bir başka güne  kaldı. 

Önceki yazılarımdan:

7 haftalık orucun hesabını tutmak için yapılan sembolik bir takvim: Kira (Bayan) Sarakosti.

2011 yılında bir kostümlü çocuk partisi maceramız    



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir